11 Temmuz 2008 Cuma

ERKEK İSİMLERİ

abbas : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
abdullah : Allah'ın adamı- Allah'a ait olan, onun yolundan giden kişi
abidin : Dua eden / Duac
acun : Dünya,varlık
adem : Allahın yarattığı ilk insan / Adam
adil : Adaletli / Hakça davranan
adnan : Eski Türk isimlerinden / İki gökyüzü, iki cennet anlamında
affan : Kendini kötülüklerden uzak tutan
agah : Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık
ahmet : Övülmeye değer/ Beğenilmiş / Allah'a şükreden
akad : Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak
akay : Beyaz ay,dolunay
akel : Dürüst,güvenilir
akgün : Mutlu,sevinçli gün
akın : Hızlı bir biçimde düşmana yapılan saldırı
akif : Dünya işlerinden uzaklaşıp, ibadet için Allah'a yönelen
akil : Akıllı , Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş , farkında olan
aktaç : Beyaz taç,gelin tacı
aktan : Aydınlık gece
alaaddin : Din uğruna çalışan
aldemir : Ateşte kıpkırmızı hale getirilen demir Al-Demir
ali : Yüce, yüksek, şanlı, onurlu kimse
alican : Cana yakın, içtenlikli, candan, sıcakkanlı, girişken
alim : Bilim adamı, bilgin ilim bilen, ilimle uğraşan kimse
alişan : Şanı şerefi en yüksek olan
alkan : Kızıl kan
alkın : Sevdalı,aşık
alp : Kahraman,cesur,savaşçı
alpar : Yiğit,cesur
alpaslan : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
alpay : Cesur,yiğit
alptekin : Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu
alper : Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlamında
alperen : Yiğit ve ermiş kişi
alphan : Yiğit,hükümdar
altan : Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi
altay : Yüksek orman anlamında. Orta Asya'da bir sıradağ
altuğ : Al+Tuğ Kırmızı + Tuğ değerli taşlarla süslü tuğ
andaç : Armağan,hediye
anıl : Ölçülü davranan, hoşa giden kimse
aral : Takımada,sıradağlar
aras : Sahip çıkılan buluntu, Doğu anadoluda bir ırmağın adı
arcan : Saf,temiz
arda : Halef, ardından gelen
arel : Temiz,dürüst
argün : Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama sevinci veren gün
arıkan : Temiz soy
arın : Temiz,saf - Alın
arif : Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilgi sahibi
arkan : Temiz kandan gelen - Üstün,galip
armağan : Hediye,ödül
arman : Hasret,özlem - Sıkıntı
arslan : Yırtıcı,güçlü,yiğit
artaç : Ar+ Taç Utanma duygusunu baş tacı eden
asım : Temiz, namuslu, sağlam karakterli

baha : Değer fiyat, kıymatinin karşılığı, Ederi
bahadır : Yiğit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
bahattin : Dinin değerlisi,güzelliği
bahir : Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak
bahri : Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzluğu
bahtiyar : Mutlu, talihli, Hayatından memnunolan
baki : Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan
bala : Küçük çocuk, Yavru, Korunması gereken
balaban : Bir tür yırtıcı kuş. İri cins birtür Doğan (kuş)
baler : Tatlı dilli, cana yakın
baran : Yağmur mevsimi
baransel : Güce, kuvvete ait. Güçsel.
barbaros : Asıl adı Hızır olan büyük Türk amiraline Avrupalıların taktığı ad.
barın : Bütün,tüm - Güç kuvvet
barış : Uzlaşma.
barkan : Çölde oluşan küçük kum kitlesi
barkın : Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolaşan
barlas : Kahraman
bars : Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
basri : Gören, görme ile ilgili, görebilmek
başar : Başarılı ol anlamında
başer : Başta gelen
batı : Güneşin battığı yön
batıhan : Batı'nın hükümdarı, hanı
batıkan : Batı+ Khan Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında
batıray : Ay gibi yiğit
battal : Kahraman. Oldukça iri yapılı, Alışılmışın dışında büyük
batu : Güçlü Kuvvetli
batuhan :Güçlü Kuvvetli Han. Altınordu devletinin kurucusu
batur : Korkusuz, yiğit.
baturalp : Yiğitler yiğidi
bayar : Büyük, ulu yüce.
baybars : Eski Türklerin beslediği kaplan
baybora : Fırtına
baycan : Zengin
bayhan : Zengin ve güçlü
baykal : Yaban kısrağı. Moğolistandaki büyükgöl
bayraktar : Bayrak taşıyan.
bayram : Ulusca kutlanılan, Kutsal ve önemli günler.
baysal : Dirlik düzenlik içinde, sakin,gürültüsüz.
bayülken : Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
bedir : Ayın ondördü. Dolunay. Ay.
bedirhan : Ay+ Han gibi Bedir + Han
bedrettin : Ayın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce
bedri : Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait
behçet : Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.
behiç : Şen. Güleryüzlü, Neşeli.
behlül : Hayır sahibi - Daima gülen
behram : Merih Yıldızı.
behzat : Doğuştan iyi, soylu kişi
beki : El değmemiş, Bakir, Tertemiz, bozulmamış.
bekir : Yeni doğmuş, bakir
bektaş : Saygın, aziz, denk, eşit.
berat : İzinli, müsaadeli olmak
berhan : Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine..
berk : Sağlam güçlü, dayanıklı
berkan : Parlama - Kıvırcık kuzu postu
berkant : Sağlam Yemin . Berk + Ant
berkay : Sağlam yapılı ve ayışığı gibi parlak olan. Ay ışığı, Güçlü ay
bermal : Birşeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çıkaran, becerikli
besim : Güler yüzlü
bilal : İlk ezanı okuyan Bilal-i Habeşi'nin adından..
bilge : Derin bilgi sahibi
bilgehan : Göktürk hakanı
bilgin : Bilgi sahibi. Alim
birant : Tek yemin. Özelliği olan yemin
bircan : Tek, eşsiz
birol : Tek ol, anlamında . Bir + Ol
birol : Tek ol, anlamında . Bir + Ol
boğaç : Bir Dedekorkut kahramanı
boğaçhan : İnanılmaz derecede güçlü , insanüstü gücü olan
bora : Ardından yağış getiren şiddetlirüzgar.
bozkurt : Türklerin Orta asyadan çıkışında yol gösterdiğine inanılan kurt
buğrahan : Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Buğrahan.
bulut : Bildiğimiz bulut.
bumin : Baykuş, Puhu kuşu.
burak : Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindiği efsanevi ata verilen isim.
burç : Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
burçak : Baklagillerden bir bitki
burçin :Dişi geyik.
burhan : Delil, kanıt.
burhanettin : Dinin kanıtı, dinin delili, isbatı
bülent : Yüksek, uzun, erişilmesi zor, yüce
bünyamin : Hz. Yakup'un oğlu

cabbar : Güç ve kuvvet sahibi kimse
cafer : Çay dere küçük akarsu
cahit : Çalışan çaba gösteren
can : İnsan ve hayvanlarda yaşamı sağlayan ve ilk korunan
canalp : Özünde yiğitlik, güç olan
canberk : Güçlü, sağlam
candaş : Dost, yoldaş
candemir : Özü demir gibi sağlam
candoğan : Cana doğan
canel : Dostluk eli
caner : İçten, sevimli
cankat : Yaşamına can ekle, sevinçle dol
cankut : Mutlu, talihli - Talih, şans
cansın : Dostsun, sevgilisin
cantekin : Tek, eşsiz can
cavit : Sonsuz, ebedi
celal : Büyüklük ululuk, hışım
celalettin : Büyüklük ululuk, hışım
celayir : Büyüklük ululuk, hışım
celil : Ulu, yüce, manevi değeri yüksek olan
cem : Bir şeyin toplamı, tamamı
cemal : Güzellik, özellikle yüz güzelliği
cemalettin : Güzellik taşıyan
cemil : Güzel
cemre : Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
cenan : Yürek, gönül kalp
cenap : Manevi büyüklük
cengiz : Sert ve haşin tabiatlı, kolay yumşamayan
cengizhan: Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar
cenk : Savaşmak , Kısa süreli savaş
cevahir : Mücevher,değerli süs taşı
cevat : Mücevher,değerli süs taşı
cevdet : Olgunluk, büyüklük - Kusursuzluk
ceyhan : Güney bölgemizde bir ırmak adı
ceyhun : Eski Türk isimlerinden / yiğitgüçlü kişi
cezmi : Kesin karar veren
cihan : Dünya
cihangir : Cihanı ele geçiren
cihat : Din uğruna savaşmak
civan : Yeni yetme, körpe, genç
coşar : Heyecan dolu, kabına sığmayan
coşku : Heyecan ve hayranlık uyandıran durum
coşkun : Aşırı heyecanlı, çok duyarlı
cuma : Müslümanlar için haftanın kutsal günü
cumhur : Halk topluluğu
cüneyt : Büyük bir mutasavvuf

Çağ : Dönem, büyük zaman parçası
Çağan : Bayram, şenlik, mutlu gün
Çağatay : Cengizhan'ın ikinci oğlunun adı - Tay-Doğu Türklerine verilen ad
Çağdaş : Aynı çağda yaşayan, çağa uygun
Çağıl : Çağla ilgili, çağıldayarak akan suyun sesi
Çağın : Yıldırım, şimşek
Çağkan : Canlı, dinamik, çalışkan
Çağlar : Çağıldayarak akan su, şelale, çağlayan
Çağman : Çağdaş insan
Çağrı : Davet - Çakır gözlü
Çakabey : 11.yy'da İzmir yöresinde beylik kuran Oğuzlarda Türk Beyi
Çakar : Parlayan, ışık veren
Çakın : Şimşek, parıltı
Çakır : Mavi renkli, gri benekli gözü olan
Çalkım : Alev
Çavuş : Askerde bir rütbe
Çaylan : Suyu çekilmiş akarsu yatağı
Çelebi : Efendi, görgülü, terbiyeli
Çelen : Yakışıklı, saçak, akıllı
Çelik : Su verilip sertleştirilmiş demir - Çok güçlü
Çeliker : Çelik gibi güçlü insan
Çelikkan : Çelik gibi sağlam kanı olan
Çetin : Sert-Çözümü zor, sarp-İnatçı,azimli
Çetincan : Güçlü, zorlu
Çevik : Çabuklukla davranan kimse - Atak, hareketli
Çevrim : Girdap, sürekli değişim, anafor
Çıdam : Dayanıklılık
Çığır : Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
Çınar : Geniş yapraklı kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç
Çınay : Işık saçan ay
Çıvgın : Rüzgar ve karla karışık yağan yağmur

Dağhan : Yerkabuğunun çıkıntılı bölümleri, eski Türklerde dağ tanrısı
Dalan : Dal gibi, ince, atak yapan - Biçim - İnce, zarif
Dalay : Deniz
Daniş : Bilgi, bilme, danışma
Darcan : Sıkıntılı, aceleci
Davut : Davut peygamberin adı
Değer : Bir şeyin karşılığı
Deha : Dahi, zekaca çok üstün olan
Demir : Bir maden, gemilerin mola için denize attığı çengel - Kolay işlenen dayanıklı bir maden
Demiralp : Demir gibi güçlü, yiğit
Demirbüken : Demiri bükebilecek kadar güçlü olan
Demircan : Demir gibi sağlam olan can
Demirel : Demir gibi güçlü eli olan
Demirhan : Güçlü hükümdar
Demirkan : Güçlü soydan gelen
Deniz : Bu da bildiğimiz masmavi sular - Deniz, su kütlesi, derya
Denizhan : Neptün - Denizlerin hükümdarı
Denktaş : Akran, aynı yaşta
Deren : Derleyen, toplayan, tırmık
Derin : İçten gelen, yoğun
Derin : Yüzeyi tabanına uzak olan
Derviş : Tarikata girmiş - Hoşgörülü, alçakgönüllü
Derya : Deniz - Engin bilgili - Çok
Devlet : Bütün Ulus
Devran : Felek, kader
Devrim : Hızlı, geniş kapsamlı niteliksel değişim
Devrim : Önemli ve temelli değişiklik
Devrim : Olumlu yönde değişiklik yaratan hareket - inkilap
Dilaver : Yiğit - Yürekli
Dilmen : Dil ustası, bir çok dil bilen - Güzel konuşan
Dinç : Güçlü ve sağlıklı kimse
Dinçer : Güçlü ve sağlıklı yiğit, Yorgunluk bilmeyen güçlü sağlam
Dirim : Yaşama gücü
Doğa : Tabiat
Doğaç : Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce, eylem
Doğan : Yırtıcı bir kuş
Doğu : Güneşin doğduğu yön
Doğuhan : Doğunun hükümdarı
Doğukan : Doğulu, doğu soyundan, doğunun hakanı
Doğuş : Yaradılış
Doruk : Dağ ya da tepenin en yüksek yeri, zirve - Şahika - Üstün başarı
Dorukhan : Zirvenin hükümdarı
Duman : Bir maddenin yanmasıyla çıkan renkli gaz
Duran : Varlığını sürdüren-Dağyolu-Dingin,sakin
Durmuş : Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
Dursun : Çok yaşa , uzun ömürlü ol
Durukan : Soylu kan sahibi - Kanı saf, berrak
Durul : Suyun durulması, aklanması
Duyal : Duygulu duyarlı çabuk duygulanan
Dündar : Arkayı gözeten, artçı asker, birliği koruyan asker
Dünya : İçinde yaşadığımız gezegen, yeryüzü

Ecevit : Çevik, çalışkan, açık fikirli - Yaramaz, sinirli
Edgü : İyi, yeni
Edip : Edepli terbiyeli - Edebiyatla ilgilenen kişi
Ediz : Ulu, yüce - yüksek yer
Efdal : En değerli en yüksek
Eftal : En değerli en yüksek
Efe : Batı Anadolu'nun yiğidi, zeybek - Ağabey - Yiğit, cesur, kabadayı
Efgan : Ağlayıp inleme - Feryat, çığlık
Eflatun : Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası
Ege : Bir çocuğu koruyan, ona bakan - Büyük ulu
Egehan :Engin denizlerin hükümdarı.
Egemen : Bir yere hakim olan, hakim, hüküm süren
Ejder : Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
Ekber : Kebir kelimesinden, en büyük
Eken : Toprakla uğraşan, toprağı eken
Ekim : Sonbahar mevsiminde bir ay
Ekin : Tahılın tarlaya atılmasından harman oluncaya kadarki adı
Ekrem : Pek cömert, iyiliksever
Elçi : Uzlaştırıcı
Eldem : Sevimli, cana yakın
Elhan : Nameler, ezgiler
Elvan : Renk renk, çok renkli
Emin : Güvenilen, inanılan kimse
Emir : Bir kavmin başı - Peygamber soyundan- Buyruk, komut
Emirhan : Emir veren hükümdar, hanın emri
Emrah : Saz çalıp oynayan, bir halk ozanımız
Emre : Aşık, tutkun, müptela, dost - Beylerbeyi, büyük erkek kardeş
Emrullah : Allah'ın emri
Ender : Seçkin, eşi benzeri az bulunan
Ener : En yiğit, en kahraman
Enes : Secereli, soylu Arap atı
Engin : Uçsuz bucaksız - Yüksekte olmayan yer
Enginalp : Temiz, iyi yiğit
Enginsu : Açık deniz
Enis : Dost, arkadaş
Ensar : Hz. Muhammed'i Medine'ye davet edenlere verilen isim
Enver : Çok parlak, çok güzel
Eralp : Yiğit
Eray : Ay gibi parlak erkek - İlk ay
Erbatur : Cesur, yiğit
Erbay : Saygın ve korkusuz kişi
Erberk : Şimşek gibi yiğit
Ercan : Er canlı, korkusuz yiğit - Canlı, sağlıklı
Ercüment : İtibarlı, haysiyetli, değerli
Erçin : Erken doğan, en erken davranan
Erdal : Erken yeşeren dal, taze dal - Tek erkek
Erdem : İyilik, güzellik
Erdem : Namus, fazilet - insanı insan yapan değerleri - Hüner
Erden :Bekaret - İnsan eli değmemiş - Çok değerli
Erdeniz : Denizci yiğit
Erdinç :Dinç erkek - Duru, güçlü erkek
Erdoğan :Doğuştan yiğit - Erken doğan
Erel : Güçlü el
Erem : Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren
Eren : Ermiş kişi
Erenay : Ermiş olan Ay gibi nurlu
Ergin : Olgunlaşmış, güngörmüş
Ergun : Oynak, hızlı giden at
Erguvan : Eflatun ile kırmızı arası çiçek açan süs bitkisi
Ergüder : Başka erleri güdecek denli yiğit
Ergün : Yumuşak huylu, uysal
Erhan : Yiğit hakan - Adaletli hükümdar
Erhun : Hunlu yiğit
Erim : Sevgi, mutlu haber
Erinç : Rahat, dirlik
Eriş : Saldırı, hücüm - Olgun olma, olgunluk
Eriz : Yiğit izi
Erk : Güç
Erkal : Erkek kal
Erkan : Erkek kanlı
Erkaya : Er + Kaya
Erkin : Özgür, serbest - Koşulsuz iş gören
Erksin : Güçlü ve kuvvetlisin
Erkut : Kutlu yiğit
Erman : Erdemli yiğit
Erol : Erkek ol sözünde dur anlamında
Ersan : Adıyla ün salmış
Ersen : Kolay, zor olmayan
Ersin : Erkeksin anlamında
Erşat : Doğru yolu bulan
Ertaç : Erkekliği taç gibi taşıyan
Ertan : Tan gibi ateş renkli er
Ertem : Erdem - Fazilet
Erten : Sabah, gündoğumu anı
Ertuğ : Yiğit başlığı
Ertuğrul : Temiz yürekli doğru yiğit
Ertunç : Tunç gibi sağlam erkek
Ertunga : Yiğit, hakan
Eryaman : Güçlü, becerikli
Esat : Çok uğurlu ve mutlu
Esen : Sağ, sağlıklı
Eser : Nişan, iz - Etki - Yapıt - Soğuk esen rüzgar
Eşref : Şerefli, şeref sahibi - Uğurlu
Etkin : Hareketli, yaptırıcı
Evgin : Telaşlı, aceleci
Evren : Kainat, yaratılmışların tümü
Evrensel : Her şeyi kapsayan, dünya ölçüsünde olan
Evrim : Aşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim
Eyüp : Sabırın simgesi olmuş bir peygamber
Ezel : Başlangıcı olmayan

Fadıl : Erdemli, üstün, parlak - Fazietli, ahlaklı - Fazıl
Fahir : İftihar edilecek kişi
Fahrettin : Diniyle övünen
Fahri : Karşılıksız , yalnızca onur için kabul edilen iş, hizmet
Faik : Başkalarından daha ileri, üstün, yüksek
Fakir : Yoksul
Falih : Başarı kazanan, isteğine ulaşan
Faruk : Bir işi sonuca ulaştıran - Haklıyı haksızı ayırabilen - Keskin
Fatih : Ele geçiren, fetheden, Hüküm veren
Fazıl : Erdemli, ahlaklı - Manevi değerce üstün
Fehim : Anlayışlı, zeki
Ferdi : Bireysel, tek başına - Kişiye özgü
Ferhan : Sevinçli, mutlu
Ferhat : Güçlüyü yenip bir yeri ele geçiren - Rahatlık
Ferid : Eşsiz, tek, benzeri olmayan
Feridun : Tek, eşsiz, benzeri olmayan
Ferit : Avcı kuş
Ferkan : Güçlü, saygın soydan gelen
Ferruh : Kutlu, uğurlu, aydınlık yüzlü
Fethi : Fetih ile ilgili
Fevzi : Kurtuluş ve zaferle ilgili, üstünlük başarı
Feyezan : Su baskını, sel
Feyyaz : Bereketli, gür, bol
Feyzi : Verimlilik, bolluk
Feyzullah : İlhamını Allah'tan alan
Feza : Gökyüzü, uzay
Fırat : Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
Fikret : Düşünmek, düşünceye dalmak - Akıl, anlayış
Fikri : Düşünce ile ilgili - Fikir sahibi
Fuat : Yürek, gönül
Furkan : İyi ile kötüyü birbirinden ayıran kanıt / Kuran-ı Kerim

Gaffar : Acıyan, bağışlayan
Gafur : Bağışlayıcı, günahları affedici
Galip : Yenen, üstün gelen
Gani : Zengin, cömert, bol, çok - Elindekiyle yetinen
Garip : Kimsesiz, yalnız, yabancı - Tuhaf
Gazanfer : Aslan - Yiğit, yürekli
Gazi : Savaşta yara alan
Gediz : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
Gencal : Genç, taze
Gencalp : Genç yiğit, kahraman
Gencay : Ayın bir haftalık hali, hilal
Gence : Genişçe
Gencer : Genç yiğit
Genco : Genç olmaktan, genç o anlamında
Gençtürk : Türk genci
Giray : Uygun,laik - Eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan
Girgin : Kolay yakınlık kuran
Gökada : Samanyolu gibi bağımsız uzay adası
Gökalp : Gök gibi mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
Gökay : Gök ve Ay gibi güzel olan
Gökberk : Yeşil yaprak
Gökbey : Mavi gözlü bey
Gökcan : Mavi gözlü dost, candan kişi
Gökel : Eli açık
Göker : Gökyüzü gibi er
Gökhan : Göklerin hakanı - Eski Türklerde gök tanrısı
Gökhun : Eski Türk isimlerinden
Gökmen : Sarışın, mavi gözlü kimse
Gökova : Muğla ilinde bir körfez
Göksan : Mavi gözlerinin güzelliğiyle tanınan
Göksel : Gökle ilgili, göğe ait
Göktan : Mavi şafak
Gökten : Mavi tenli
Göktuğ : Gök renkli Tuğ sahibi
Göktürk : Kök Türk - Tarihte bir Türk devleti
Gönenç : Bolluk ve rahatlık içinde yaşama
Görkay : Güzel ay
Gurur : Özsaygı, iç değer
Güçhan : Çetin, güçlü han
Güçlü : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
Gülhan : Gül gibi güzel hakan
Gültekin : Kültigin adından.. Güvenilen, herkese hayrı dokunan
Gün : Dünyanın kendi ekseni etrafında bir kez dönmesi
Günalp : Güneş gibi yiğit
Günay : Güneş ve ay - Güneşli yer
Günden : Yumuşak, uysal
Gündoğdu : Doğudan esen yel - Güneşin doğduğu yön
Gündüz : Gecenin karşıtı
Güner : Güneşin doğma zamanı
Güneri : Günün yiğidi
Güneş : Gezegen sistemimizin enerji kaynağı
Güney : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
Güngör : İyi günler yaşa anlamında
Günhan : Oğuz'un altı oğulundan Güneşi simgeleyenin adı
Günkut : Günün uğuru
Günsel : Gün ışığı, ışık seli
Günser : Işık ver, parla
Güntan : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
Güntekin : Güneş gibi tek
Gür : Bol ve güçlü çıkan
Güral : Hakkını bol bol, çok al
Güralp : Güçlü yiğit
Güray : Bereketli, bolluk içinde olan ay - Çok ışıklı, aydınlık
Gürbüz : Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
Gürcan : Herkesi seven, özveride bulunan - Güçlü, coşkulu can
Gürel : Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan
Güreli : Enerjisi olan, hareketli olan
Gürkan : Gürbüz, kanı bol
Gürol : Hayat boyu herşeyin bol olsun
Gürsel : Gürlükle ilgili, gür olan
Gürsoy : Güçlü, kalabalık soydan
Gürtan : Işıklı, geniş tan yeri
Güven : Korku ve kuşku duymadan inanma duygusu - İtimat, emniyet
Güvenç : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
Güyer : Su yolu
Güzey : Güneş görmeyen yer, kuzey

Habib : Sevgili, dost
Hacı : Hicaz'a gidip hac törenine katılan
Hafız : Koruyan, saklayan - Kur'an ı ezberlemiş kişi
Hakan : Osmanlı döneminde hükümdara verilen ünvanlardan biri
Hakkı : Doğrulukla, adaletle ilgili
Haldun : Kalp, yürek, yüreklilik - Sonsuz, ebedi olan
Halil : İçten dost, yakın arkadaş
Halim : Yumuşak huylu, sessiz, sakin yaradılışlı
Halis : Katıksız - Saf, temiz, hilesiz - Yalnız
Halit : Ssonsuz, sürekli - Geç yaşlanan
Haluk : Herkesle iyi geçinen, iyi ahlaklı
Hamdi : Hamd eden, şükreden - Tanrı ile ilgili
Hamdullah : Allah'ın övgüsü
Hami : Koruyan, arka çıkan, koruyucu
Hamit : Övgüye değer
Hamza : Aslan
Hanefi : Tanrı'nın birliğine iman eden
Harun : İnat edip yerinde duran, huysuz at
Hasan : Güzellik, iyi davranma, iyilik
Hasip : Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Hasbi : Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Hasret : Özlem
Haşim : Ezen, kıran, parçalayan
Haşmet : İhtişam, büyüklük, görkemlilik
Hatay : İl adı Antakya olan kentimizin adı
Hatem : Sonuncu, en son olan - Mühürcü
Hatemi : Sonuncu, en son olan - Mühürcü
Hayati : Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
Haydar : Aslan - Çok cesur
Hayrettin : Hayır eden, hayır sahibi
Hayri : Hayırla, iyilikle ilgili - Uğurlu ve kutlu
Hayrullah : Allah'ın hayırlı ettiği
Hazar : Barış, güven - Bir yerde oturma hali
Hazım : Hezimete uğratan - Akıllı, işbilir
Heper : Her zaman yiğit
Heybet : Korku ve saygı uyandıran görünüş
Hıfzı : Saklamak, korumak, hafızaya almak
Hıncal : Öc al, intikam al anlamında
Hızır : Darda kalanların yardımına koşan
Hicri : Göç eden - Hicrete ait, hicretle ilgili
Hidayet : Doğru yolu arama - Yol gösterme - Müslüman olma
Hikmet : Felsefe, gizli, bilinmeyen güç - Bilgelik - Özlü söz, vecize
Hilmi : Yumuşak huylu, sabırlı
Himmet : Çalışma, çaba
Hiram : Yürüme, gezinme
Hisar : Eskiden taştan yapılan, yüksek kuleli kale
Hişam : Eski bir Endülüs hükümdarının adı
Hitit : Anadolu'da kurulan Eti imparatorluğu
Hulki : Yaradılışla ilgili - İyi huylu, ahlaklı
Hulusi : Saflık, doğruluk, içtenlik
Hurşit : Güneş
Hüdaverdi : Allah verdi
Hür : Özgür
Hüray : Ay gibi özgür
Hürcan : Özgür
Hürel : Özgür ülke
Hürkal : Özgür kal
Hürkan : Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen
Hürol : Özgür ol
Hürriyet : Özgürlük
Hüsam : Keskin kılıç
Hüsamettin : Dinin keskin kılıcı
Hüseyin : Ruh ve madde güzelliği - Küçük sevgili
Hüsmen : Hüseyin
Hüsnü : Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Hüsrev : Büyük padişah, hükümdar

Ildır : Parıltı, parlayış - Alacakaranlık
Ildız : Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
Ilgar : Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
Ilgaz : Dizginleri koyuverilmiş atın dört nala koşması -Akın, hücum
Ilıcan : Ilımlı, yumuşak huylu
Ira : Öz yapı, karakter, kişilik
Işık : Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
Işıkhan : Işıklı han
Işıltı : Işıldarken saçılan ışık
Işın : Bir ışık kaynağından çıkan ışık çizgisi
Işıner : Işık saçan yiğit
Işıtan : Aydınlatan, ışık veren
Işkın : Taze dal, sürgün
Itri : Korkuya ait

İbrahim : İbranice'de Hakların Babası Anlamında - Peygamber
İdris : Hoş Kokulu Bir Kiraz Türü - Bilimde İleri Düzeyde Olan
İhsan : Bağışlamak - Yardım etmek, iyiliketmek
İlaydın : Aydınlık - Mutlu - Demokratik Ülke
İlbay : Bir yerin saygın kişisi - Sözü Geçen
İlbey : Ülkenin yöneticisi - Egemen Olan - Vali
İlcan : Ülkede en sevilen - Yurttaş, vatandaş
İlgi : İlişki - Yakınlık duyma - İlişiklik, bağlılık
İlgin : Gurbette yaşayan - Garip
İlgü : Engel
İlham : İçe doğma, esin
İlhami : İçe doğanlarla, esinle ilgili
İlhan : Hükümdar, imparator, yönetici
İlkan : İran'da devlet kuran türk hükümdarı
İlkay : Ayın ilk günlerindeki hali - Yeni ay, ayın ilk hali
İlkcan : İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İlke : Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İlker : İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İlkin : Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İlkut : Kutlu - mutlu ülke
İltekin : Tek eşsiz ülke
İlter : Yurdunu seven, koruyan
İlyas : Mersin ağacı
İmdat : Yardım dilemek, yardım istemek , yardım beklemek
İnal : Kendisine inanılan
İnan : Dizgin - Yönetme - İman
İnanç : Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin
İnayet : İyilik, lütuf
İrfan : Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
İsa : Hristiyanlığın kurucusu peygamber
İsfendiyar : Pehlivan
İshak : Hüzünlü öten bir tür kuş - Bilgin olarak tanınan bir peygamer
İskender : M.Ö. 4 yy'da yaşamış büyük kumandan
İslam : Hz. Muhammed'in kurduğu son din- Müslüman
İsmail : İbrahim Peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı
İsmet : Haramdan ve günahtan çekinen - Masumluk, temizlik
İsrafil : Dört büyük melekten biri
İstemi/Han : Göktürklerin ünlü hakanı
İşcan : Çalışkan
İzgü : Güzel, adaletli, iyi
İzzet : Değer, kıymet - Kuvvet, kudret - Hürmet, saygı
İzzettin : Değer, kıymet, ululuk, yücelik

Jarin : Yakınmak, haykırmak
Jenin : Vurmak, titreşmek
Jerfi : Derinlik
Jiyan : Kızgın, hışımlı

Kaan : Hükümdar - Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad
Kadem : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
Kadir : Kuvvetli, güç sahibi - Değer, onur, şeref
Kadri : İtibar, değerle ilgili
Kağan : Kaan, hükümdar
Kahraman : Yiğit, cesur - Bir olayın baş kişisi
Kalender : Alçakgönüllü
Kamber : Sadık hizmetkar - Hz Ali'nin kölesinin adı
Kamer : Ay - Sadık hizmetli
Kamil : Tam, eksiksiz, olgun
Kamuran : Dileğine, kavuşmuş olan
Kanat : Kuşlarda uçmayı sağlayan üst üyeler
Kandemir : Güçlü soydan gelen kimse
Kaner : Güçlü, kanlı yiğit
Kaplan : Yırtıcı hayvan
Karaalp : Esmer yiğit
Karabey : Esmer, rengi karaya çalan Bey
Karacan : Esmer - Küçük ağaçcık
Karadoğan : Bir doğan cinsi
Karahan : Tarihte bazı hanlara verilen ad - Anadolu'da bir devlet
Karakan : Bir tür dağ ağacı
Karan : Kahraman, yürekli - Karanlık
Karanalp : Esmer, karayağız, yiğit
Karaşın : Esmer, karayağız
Karatay : Anadolu Selçuklu devlet adamı
Kartal : Yüksek kayalarda yaşayan yırtıcı bir kuş
Kartay : Yaşlı, pir
Kasım : Bölen, kısımlara ayıran
Kaya : Büyük ve sert taş parçası
Kayahan : Kaya gibi sert hakan
Kayhan : Güçlü hükümdar
Kaynak : Suyun çıktığı yer
Kazım : Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
Kemal : Olgunluk - En yüksek değer - Erdem
Kemalettin : Bilgi ve erdem sahibi
Kenan : Nuh peygamberin oğlu -Cennet
Keramettin : Bağış, ihsan ağırlama
Kerem : Soyluluk, büyüklük - Cömertlik, elaçıklığı
Keremşah : Asil, soylu şah, hükümdar
Kerim : Kerem sahibi, Cömert - Ulu, büyük
Keyhan : Dünya
Kılıç : Uzun ve kesici savunma aracı
Kılıçalp : Kılıç gibi keskin, yiğit
Kılıçhan : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
Kıncal : İnce, zayıf
Kırca : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
Kırdar : Ölçülü davranış
Kırhan : Kırçıl han
Kıvanç : Sevinç, hoşlanma - Övünç, iftihar
Kıvılcım : Yanan mddeden sıçrayan küçük ateş parçası - Harekete geçiren
Kızan : Çocuk, efe
Kipcan : Canlı, dayanıklı
Koçak : Cömert, yiğit, becerikli
Koçer : Koç gibi yiğit
Kolçak : Yiğit, mert, koçak
Konur : Bozla sarı arası bir renk - Yanık kırmızı - Gururlu, kibirli - Kahraman
Koral : Sınır muhafızı
Koralp : Yiğit sınır muhafızı
Koray : Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler - Ayın kırmızı hali
Korcan : Kanı sıcak, kanı kaynayan, canlı, hareketli, coşkulu
Korçak : Heykel
Korel : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
Korhan : Güçlü, ateş gibi hükümdar
Korkmaz : Korkmayan, yılmayan, cesur
Korkut : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
Kortan : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
Koygun : Dokunaklı
Köker : Köklü soydan gelen
Köksal : Kökünü derinliklere sal anlamında, soyun genişlesin
Kubat : Kaba, biçimsiz, şişman
Kubilay : Cengiz Hanın torununun adı - Ünlü Moğol hükümdarı
Kuday : Tanrı
Kudret : Güç, kuvvet - Allah'ın gücü - Zenginlik - Yetenek
Kuntay : Ay gibi sağlam, güçlü
Kunter : Sağlam, kuvvetli
Kurt : Yırtıcı bir memeli - Kurnaz, işbilir
Kurtbey : Kurt gibi atılgan, güçlü
Kurtuluş : Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma
Kurultay : Bir kurumun genel işlerinin görüşüldüğü genel toplantı
Kutalp : İyilik getiren yiğit
Kutan : Dua, yalvarma - Saka kuşu
Kutay : Uğurlu ay
Kutbay : Uğurlu bey
Kutberk : Uğurlu ve sağlam
Kutcan : İyilik getiren kimse
Kutel: Eli uğurlu
Kuten : Adaletli
Kuter : Kutlu, uğurlu kişi
Kutgün : Kutsal gün
Kuthan : Kutlu hükümdar
Kutlan : Mutlu ol
Kutlay : Kutlu, uğurlu ay
Kutlu : Kutlanmış, mutlu, uğurlu, kutsal
Kutlualp : Uğurlu yiğit
Kutluay :Uğurlu ay
Kutluer : Uğurlu er
Kutlukhan : Kirman'da hüküm sürmüş hanedan
Kutlutin : Kutsal ruh
Kutman : Uğurlu kimse
Kutsal : Mübarek, kutlulukla ilgili
Kutsi : Kutlanan, kutluluk sahibi
Kuzey : Kuzey yönü - Şimal
Kuzgun : Bir tür karga
Küntay : Sağlam yapılı
Kürşad : Göktürk prensi
Kürşat : Göktürk prensi - Eski bir Türk adı

Laçin : Bir cins şahin - Sarp, yalçın
Ladin : Çamgiller ailesinden bir ağaç
Lami : Parlayan, parıldayan - Sert, çatık kaşlı - Aslan
Latif : Yumuşak bir güzelliği olan, hoş, nazik, narin - Allah'ın kulu
Lebib : Akıllı, zeki
Ledün : Tanrı katı, Tanrısal gizler
Lema : Herşeye gücü yeten
Lemi : Parlak, parıldayan - Becerikli, atılgan
Levent : Eski deniz erlerine verilen ad - Dünya, varlık
Lider : Önder
Lirik : İçten gelen duyguların coşkuyla anlatımı
Lokman : Tarihteki en ünlü tabibin adı
Lütfi : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
Lütfullah : Çok övülmüş, methedilmiş
Lütfü : İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili

Macit : Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
Mahir : Usta, elinden her iş gelen, becerikli, hünerli
Mahmut : Övülmeye değer, hamdolunmuş
Mahsun : Güçlendirilmiş, güçlü
Mahzun : Hüzünlü, duygulu, üzgün, kederli, dertli
Makbul : Alınan kabul olunan
Maksut : İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer
Malik : Sahip, efendi
Malkoç : Kale koruyucusu
Manço : Manda yavrusu
Mansur : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
Martı : Denizlerde yaşayan, eti yenmez su kuşu
Mazhar : Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer - Onurlanma, şereflenme
Mazlum : Zulüm gören, zulmedilen kişi
Mecit : Çok ulu, yüce
Mecnun : Çılgın, deli, aklı başında olmayan - Delice seven
Medeni : Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik
Medet : Yardım eden
Medih : Övme konusu olan
Mehdi : Allah tarafından hidayet verilmiş olan - Kurtarıcı
Mehmet : Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
Melih : Güzel, şirin, sevimli
Melik : Hükümdar, han
Memduh : Övülmüş, övülmeye değer
Memnun : Minnet eden - Hoşnut, sevinçli
Mengü : Ölümsüz, ebedi
Mengüç : Güçlü ben
Mensur : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
Mergen : Usta nişancı
Meriç : Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir - Trakya'da bir akarsuyun adı
Merih : Güneş sistemimizdeki 5. gezegen
Mert : Yiğit - Sözünün eri, güvenilir kimse
Mertcan : Yiğit, dost
Merter : Yiğit
Mertkal : Yiğit kal
Mestan : Savruk - Cüret sahibi
Mesut : Mutlu, bahtiyar
Mete : Eski bir Hun İmparator'unun adı
Metin : Metanetli, sağlam - Özü, sözü doğru
Mevlüt : Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman
Mevzun : Biçimli, oranlı, uyumlu
Mikail : Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
Miralay : Albay
Mirkelam : Güzel, nazik konuşan
Mirza : Hükümdar soyundan gelen
Mithat : Övme
Muammer : Uzun ömürlü, çok yaşayan
Mucip : Gerektiren, gerektirici
Muhammed : Yüce Peygamberimizin ismi - Güzel huylu
Muharrem : Din tarafından yasaklanan
Muhip : Seven, sevişen
Muhittin : Dini güçlendiren
Muhlis : İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
Muhsin : Sağlamlaştıran - İyilik yapan
Muhtar : Dilediği şekilde hareket edebilen
Muhteşem : Görkemli, gözkamaştırıcı
Mukbil : Mutlu, bahtiyar
Munis : Sıcakkanlı sevimli
Murat : Arzu, istek, dilek
Murathan : Arzulu hükümdar
Murtaza : Mürteza- Seçkin seçilmiş
Musa : Sudan gelmek anlamındadır - Bir peygamber adı
Mustafa : Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
Muti : İyi kalpli, yumuşak başlı
Mutlu : Mesud, bahtiyar
Mutluhan : Mutluluğa erişmiş hükümdar
Muzaffer : Zafer kazanan, galip gelen
Mücahit : Savaşçı, Cihada katılan
Müfit : Faydalı, yararlı
Müjdat : Müjdeler, sevinçli haberler
Mükerrem : Yardımsever, ikram sever
Mükremin : Konuksever, ikram sever
Mümin : İnanan, iman eden
Mümtaz : Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
Münir : Aydınlatan, ışık veren
Müren : Akarsu, dere, ırmak
Mürsel : Yollanmış, gönderilmiş olan
Mürşit : İrşad eden, doğru yolu gösteren
Müslüm : İslam dininden olan - Teslim olan
Müşfik : Acıyan, şefkat gösteren, merhametli
Müştak : Özleyen, göreceği gelen

Nabi : Yüksek, yüce, haber veren
Naci : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Nadi : Bağıran, haykıran, seslenen - Toplantı
Nadir : Ender, az bulunur, seyrek
Nafi : Gelip geçen - Etkili, sözü dinlenen - Yararlı - Şifa - Hayırlı
Nafiz : Becerikli, atılgan - Delen, içeri işleyen - Etkili, sözü geçen
Nahit : Venüs gezegeni, zühre - Ergen
Nail : Ele geçiren, istediğini elde etmiş - Muradına eren
Naim : Uyuyan, uykuda olan
Namık : Yazar, yazan kişi
Nami : Tanınmış, ünlü şöhretli
Nasır : Yardımcı, yardım eden
Nasrettin : Dine yardımı dokunan
Nasuh : Öğüt veren - Temiz
Nasuhi : Bozulmaz biçimde tövbe eden
Naşit : Şiir yazan, okuyan
Nayır : Dost, arkadaş
Nazım : Düzenleyen, tanzim eden - Manzume yazan
Nazır : Bakan, gözeten - Bakan, vekil
Nazif : Temiz - Zarif, güzel
Nazmi : Vezinli, kafiyeli sözle ilgili - Düzenli
Nebi : Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
Necat : Kurtuluş, selamet
Necati : Kurtuluşa ermek
Necdet : Güçlü ve korkusuz - Kahramanlık, yiğitlik
Necip : Soyu temiz, cömert
Necmettin : Din'in Yıldızı
Necmi : Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Nedim : Yakın dost, samimi arkadaş - Söyleşi arkadaşı, tatlı konuşan
Nedret : Az bulunan, seyrek
Nehar : Gündüz
Nejat : Soy, nesil - Doğa, yaradılış
Nesim : Hoşa giden hafif rüzgar - İyi, yumuşak huylu
Neşat : Sevinç, neşe
Neşet : Yetişme, meydana gelme
Nevzat : Yeni doğmuş
Neyzen : Ney çalan
Nezih : Temiz, pak, lekesiz - Kibar, seçkin
Nezihi : Temizlikle, saflıkla ilgili
Nida : Bağırma,sesle çağırma, haykırma
Nihat : Doğa, yaradılış, tabiat, huy
Niyazi : Yalvarma, yakarma
Nizam : Sıra, dizi, düzen, kural
Nizamettin : Düzenli, tertipli
Nizami : Kurallara uygun, düzenle ilgili
Noyan : Ordular komutanı, baş komutan, soylu kişi
Nuh : Eski metinlerde rahat anlamında - üçüncü peygamer
Numan : Kan - Gelincik
Nuralp : Aydınlık saçan yiğit
Nurbay : Aydınlık saçan erkek
Nurer : Aydınlık saçan er
Nurettin : Dinin getirdiği nur, dinin ışığı, aydınlığı
Nuri : Işıklı, ışıktan geleni
Nurkan : Aydınlık, temiz soydan gelen
Nurşat : Nura boğulmuş
Nurtaç : Nurlu taç taşıyan
Nusret : Başarı, üstünlük, yardım
Nusrettin : Dinin üstünlüğü
Nüvit : İyi haber, müjde
Nüzhet : Zevk, keyif, istek, tad - Neşe, sevinç - Ferahlık

Oben : Erkek deve
Obuz : Su gözesi, kaynak
Ocan : O dost
Odak : Merkez nokta
Odhan : Ateşli kağan
Odkan : Canlı, coşkulu kimse
Oflaz : Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun
Ogün : Anımsanan, belirli bir günde doğan kimse
Oğan : Güçlü, kuvvetli
Oğrun : Gizli, kimseye sezdirmeden
Oğul : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
Oğulcan : Sevgili oğul - Can dost
Oğultekin : Biricik oğul, şehzade
Oğultürk : Türk oğlu
Oğur : Uğur - Samimi, içten
Oğuz : Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü - Saf, iyi yaradılışlı
Oğuzalp : Sağlam ve güçlü yiğit
Oğuzhan : Oğuzların başı - Mete
Okan : Anlama, öğrenme
Okansoy : Soyu akıllı olan
Okay : Beğenme, takdir etme
Okbay : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse
Okcan : Hareketli, canı tez
Oker : Hızlı, hareketli
Oktar : Ok atan, okçu
Oktay : Çok hiddetli, kızgın, öfkeli, sinirli
Olay : Vaka
Olcay : Şanslı, talihli
Olcayto : Bahtı açık, talihli
Olçun : Becerikli, üstün görünen
Olgaç : Olgun, yetişkin
Olgu : Olayı geliştiren davranış
Olgun : İşe yarar, ya da yeterli duruma gelmiş - Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
Oltun : Satgı gösterilen ol
Omaç : Hedef, amaç
Omay : Seçkin, seçilmiş
Onat : İyi, güzel, düzgün, namuslu
Onatcan : Temiz ve sevilen kişi
Onatkut : İyi ve uğurlu
Onay : Uygun bulma
Ongar : Kurtuluş
Ongun : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
Onur : Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
Onur : Kişinin kendin saygısı, özsaygı - Kişinin kendin saygısı, özsaygı
Onural : Şan, şeref kazan
Onuralp : Saygıdeğer, aziz, yiğit
Onurhan : Onurlu hükümdar
Orbay : Ordu komutanı
Orçun : Ahlak, Töre - Ardıl, halef, oğul
Orhan : Kentin hakimi, yöneticisi
Orhun : Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir
Orkan : Hükümdar soyundan gelen
Orkun : Eski Asya Türklerinin en eski yazı türü - Çoban beyi
Orkut : Kutlu kent - Kutsal şehir
Ortaç : Tepe - Mirasçı - Veliaht
Ortun : Ortanca kardeş
Ortunç : Tunçtan yapılmış gibi sağlam kale - Ateş renginde tunç
Oruç : Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
Oskay : Neşeli, sevinçli, çalışkan
Osman : Osmanlı İmparatoluğu'nun kurusucu, ateş gibi adam,
Otağ : Türklerde büyük ve süslü çadır
Oyalp : Herkezin tuttuğu yiğit
Oykut : Uğurlu düşünce
Oytun : Beğenilen güzel yer - Kutsal
Ozan : Halk şairi - Şiir yazan kimse şair
Ozanalp :Şair ve yiğit kimse
Ozgan : Öne geçen, kazanan

Öcal : Öcünü, intikamını al
Ödül : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
Ögeday : Çok akıllı
Öğday :Çok akıllı
Öğün : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride
Öğünç : Övünülecek şey
Öğüt : Yap ya da yapma diyerek söylenen söz - Nasihat
Ökçün : Akıllı
Öker : Akıllı
Ökkeş : Erkek örümcek, bir dağın ismi
Ökmen : Akıllı, zeki
Öksel : Akılla ilgili
Öktem : Akıllı, güçlü, onurlu, ünlü
Ökten : Akıllı, bilgili
Ömer : Dirlik, canlılık yaşam gücü
Ömür : Yaşayış, hayat
Önal : Daima önde olmak
Önal : Daima önde olmak - Her işte lider olan
Önay : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
Öncü : Kılavuz, önder
Önder : Bir topluluğa başkanlık eden - Kılavuz, lider, yönetici, şef
Önel : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
Öner : Başta gelen - Yön - Sıra
Örsan : Örs gibi sağlam adı olan - Yüce ismi olan
Örsel : Örs gibi sağlam el
Örün : Bulutsuz gökyüzü
Övül : Kendini beğendir, övgü kazan
Övünç :Övünülecek şey, kıvanç
Öymen : Evcimen, evine bağlı
Özal : Özü kırmızı, nar çiçeği özlü
Özalp : Özünde yiğit olan
Özay :Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
Özbek : Namuslu, Orta Asya'da yaşayan bir Türk boyu - Yiğit, cesur
Özberk : Özü sağlam
Özcan : Candan, içten
Özdemir : Özü demir gibi sağlam olan
Özden : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
Özdil : Yürekten, içten davranan
Özen : Dikkat, heves, itina
Özen : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
Özer : Yiğit, doğru kişi - Özü er olan
Özgün : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
Özgür : Hür, bağımsız, serbest, başkasının kölesi olmayan
Özhan : Hükümdar soyundan gelen
Özkan : Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen
Özmen : Özü iyi, sağlam olan aydınlık başlangıç
Öztan : Tan yeri gibi aydınlık
Öztürk : Soyu Türk olan
Özün : Hakkıyla kazanılmış ün

Pakel : Sezgi, anlayış, dikkat
Paker : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
Paksoy : Allah'ın kulu
Pala : Kısa, geniş kiliç
Pamir :Orta Asya'da bir yayla. Dünya'nın çatısı - Herşeye gücü yeten
Pars : Becerikli, atılgan - Yırtıcı bir hayvan
Paşa : Bir askeri ünvan - Ağabey, erkek kardeş
Paydaş : Dünya, varlık
Payidar : Doğruluk gösteren - Adaletli davranan
Pehlivan : Güreşçi
Pekay : Çok aydınlık, ay gibi ışıklı.
Pekcan : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan - Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan
Pekel : Sağlam, güçlü el
Peker :Güçlü ve yiğit erkek - Çok sağlam
Pekin : Doğruluğu kesinlikle bilinen
Perker : Beyaz ay,dolunay - Güçlü kimse
Pertev : Dürüst, güvenilir
Peyam : Mutlu, sevinçli gün
Peyami : Haberle ilgili, haber veren
Peykan : Beyaz taç,gelin tacı
Peyman : Aydınlık gece
Polat : Sertleştirilmiş , su verilmiş demir - Din uğruna çalışan
Polatkan : Sert tabiatlı
Poyraz : Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar - Yüce, ulu
Pozan : Candan, cana yakın

Rabsin : Beyaz ay,dolunay
Raci : Rica eden, dileyen
Rafet : Sert, çatık kaşlı - Aslan
Ragıp : İçtenlikle isteyen, özleyen
Rahim : Esirgeyen, acıyan
Rahman : Acıması bol olan
Rahmi : Acımayla ilgili - Koruyan, esirgeyen
Raif : Acıyan, esirgeyen
Rakım : Yazan
Ramazan : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan - Kameri yılın 9. ayı
Rami : Atıcı, mermi atan
Ramim : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan - Çok övülmüş, methedilmiş
Ramiz : Remz eden, işaretleyen
Rasim : Resmeden, resim çizen
Rasin : Beyaz ay, dolunay
Raşit : Doğruyola giden - Akıllı
Rauf : Dünya, varlık - Çok acıyan, esirgeyen
Recai : Umma, dileme
Recep : Heybetli, azametli, saygı değer - Beyaz taç, gelin tacı
Refet : Çok acıma
Refiğ : Din uğruna çalışan
Refik : Arkadaş, yoldaş, ortaklık - Din uğruna çalışan
Reha : Bolluk ve zenginlik içinde olma - Kurtulma - Candan, cana yakın
Rekin : Gururlu, ağırbaşlı
Remzi : İşaret ve gizliliğe ait
Renan : Kızıl kan
Resul : Haber getiren
Reşat : Aklın gerektirdiğini yapan
Reşit : Akıllı, iyi davranan
Rıdvan : Cennetin kapıcısı olan melek - Aslan gibi cesur, savaşçı beyi
Rıfat : Yükseklik, yüksek rütbei
Rıfkı : Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili
Rıza :Hoşnutluk, memnunluk - Yiğit, hükümdar
Ruhi : Ruhla ilgili - Tek yiğit, prens
Ruşen : Aydın, parlak
Rüçhan : Orta Asya'da Tanrı dağı, bir Türk boyu
Rüknettin : Bir şeyin temeli - Dinin temeli
Rüstem : Ünlü Fars pehlivanının adı - Kızıl, al renkli Tuğ
Rüştü : Armağan, olgun

Saadettin : Dinin uğurlu, kutlu kişisi
Sabah : Günün başlangıcı
Sabahattin : Güzellik
Sabir : Sabreden, katlanan
Sabit : Yerinde duran kımıldamayan
Sabri : Sabırla ilgili
Sacit : Secdeye varan, ibadet eden
Sadettin : Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
Sadık : İçten bağlı, gerçek dost
Sadri : Anaya göre çocuk - Göğüsle ilgili
Sadullah : Allah'ın talihli kıldığı
Sadun : Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
Safa : Saflık berraklık, gönül rahatlığı
Saffet : Saflık, temizlik
Safi : Katıksız, ayırt edilmiş
Sağınç : Amaç, düşünce
Saim : Oruç tutan, oruçlu
Sait : Mübarek, kutlu cennetlik - Sevap kazanmış
Sakıp : Delen, delik açan - Çok parlak
Sakin : Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan
Salih : Elverişli, yararlı - Dinin emirlerine uyan
Salim : Sağlam - Kusursuz, eksiksiz
Saltuk : Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
Samet : Çok yüksek, çok ulu - Hiç kimseye ihtiyacı olmayan
Sami : Dinleyen, duyan - Yüksek, yüce
Samih : Cömert, eli açık
Samim : Bir şeyin merkezi, içi
Sanberk : Gücüyle tanınmış
Sancak : Alayın bayrağı
Sancar : Kısa kama - Saplar, batırır
Saner : Ünlü, tanınmış
Sanver : Adın duyulsun, ünlen
Sargın : Candan, içten
Sarp : Dik geçilmesi ve çıkılması güç - Çetin, sert
Sarper : Sert, güçlü - Zoru başaran kişi
Saruhan : Eski bir Türk beyi
Sarvan : Önder
Savaş : İki ya da daha çok tarafın vuruşması, kavgası
Sayhan : Adaletli hükümdar
Sazak : Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar
Seçkin : Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit - Üstün, seçilmiş, farklı
Seçkiner : Üstün tutulan
Sedat : Doğruluk, haklılık
Sefa : Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence
Sefer : Yolculuk, savaş hali
Seha : Eli açık, cömert
Selahattin : Dinine bağlı
Selami : Barış ve rahatlıkla ilgili
Selcan : Coşkun, taşkın
Selçuk : Güzel konuşan - Türk hükümdarı - Sel gibi akan
Selim : Sağlam, doğru, kusursuz - Temiz, içten
Selman : Barış içinde, huzurlu
Semih : Bol, cömert, eli açık - Gönüllü
Semin : Çok değerli
Senih : Yüce, yüksek
Seralp : Baş yiğit
Serbülent : Önde gelen, üstün
Sercan : Canların özü, canın başı - Sevgili, sevilen
Serdar : Askerin başı, komutan - Başkumandan, başbuğ
Sergen : Raf, vitrin - Tepelerdeki düzlük - Yorgun
Serhan : Kurt, canavar - Şarkıcıların başı
Serhat : Sınır - İki devlet arasındaki sınır
Serkan : Soylu kan, başkan
Serkut : Mutlu, talihli
Sermet : Öncesiz ve sonrasız - Ebediyet, sonsuzluk
Sertaç : Baş tacı edilen kimse - Çok sevilen, sayılan
Serter : Sert + Er, sert erkek
Sertuğ : Baş tacı edilen
Server :Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
Servet : Para mal mülk
Seyfettin : Dinin kılıcı, koruyucusu
Seyfi : Kılıç gibi - Askerlikle ilgili
Seyhan : Çukurova'da bir akarsu
Seyit : Efendi, bey
Sezai : Uygun, yaraşır
Sezer : Sezgisi güçlü olan - Duyar, hisseder
Sezgin : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
Sıddık : Çok içten ve doğru kimse
Sıtkı : Yalan söylemeyen, dürüst - İç temizliğiyle, doğrulukla ilgili
Simavi : Yüzle, çehreyle ilgili
Sina : İlaç yapılan bir tür bitki
Sinan : Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu
Sipahi : Tımar sahibi asker
Sonat : Müzik yapıtının adı
Soner : Son erkek, son yardımı yapan
Songur : Şahin - Ağır, hantal
Soysal : Uygar
Sökmen : Yiğitlere veilen san
Sömer : Katışıksız güçlü
Sönmez : Sürekli yanan, sönmeyen
Suat : Mutlu, mutlulukla ilgili
Suavi : Zorluklara dayanan - Değişmeyen - Kanıtlanmış
Suay : Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
Sunar : Sunan, takdim eden
Sungur :Doğana benzeyen bir alıcı kuş, atmaca
Suphi : Sabahla, aydınlıkla ilgili
Süheyl : Kutlu, uğurlu
Süleyman : Davud peygamberin oğlu - Saflık, temizlik
Sümer : Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı - Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
Süreyya : Ülker yıldız takımı
Süruri : Sevinçli, sevinçle ilgili

Şaban : Kameri yılın 8. ayı
Şadan : Sevinçli
Şadi : Sevinç, neşe, mutluluk
Şafak : Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
Şahan : Padişahlar, hükümdarlar, tahtlar.
Şahap : Ateş, alev parçası
Şahin : Bir tür yırtıcı kuş
Şahzat : Sevilen, sayılan kişi
Şair :Şiir yazan, ozan
Şakir : Şükreden, nankörlük etmeyen
Şamil : Kapsayan, içine alan
Şansal : Niteliklerinle ünlen, tanın
Şanver : İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
Şarık : Parlak, parlayan
Şayan : Yakışır, yaraşır - Uygun
Şecaattin : Yüreklilik, yiğitlk
Şefik : Şefkatli
Şehmuz : Hükümdar soyundan gelen
Şehzade : Hükümdar oğlu
Şemsettin : Dinin güneşi
Şemsi : Güneşe ait, güneşle ilgili
Şenel : Neşelen, mutlu ol
Şener : Şen erkek - Mutlu, neşeli
Şenol : Neşeli ol anlamında
Şensoy : Neşeli, mutlu soydan gelen
Şentürk : Neşeli Türk
Şerafettin : Dinlerin en şereflisi
Şeref : Onur - Manen yüksek ve erdemli olmak
Şerif : Kutsal, mübarek
Şevket : Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
Şevki : Şevk, keyif, istekle ilgili
Şinasi : Tanıyış, tanımakla ilgili
Şükrü : Şükretme, hoşnut olma

Tacettin : Taca ait
Taci : Taç ile ilgili
Taçkın : Gurur
Taha : Kuran'da bir sure adı
Tahir : Pak, temiz
Tahsin : Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
Taki : Günahtan kaçınan, dinine bağlı
Talat : Yüz, surat, çehre
Talay : Deniz, büyük nehir - Gereğinden çok
Talip : İstekli, isteyen, talep eden
Tamay : Dolunay
Tamer : Tam erkek - Nitelikli, sayılan kişi
Tan : Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak zamanı
Tanay : Şafak ve ayın birarada olması, şafaktaki ay
Tanberk : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
Tancan :Şafak gibi sevimli
Taner : Şafak gibi aydınlık yiğit
Tanır : Bilir
Tanju : Çinlilerin Türk hükümdarlarına verdiği ad
Tankut : Kutlu, uğurlu sabah
Tansel : Aydınlığa ait, sabahla ilgili - Şafak seli, ışık seli
Tarcan : Ayrıcalıklı dost
Tardu : Hediye, armağan
Tarhan : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
Tarık : Sabah yıldızı, Venüs - Yol
Tarkan : İslam'dan önce Türklerin kullandığı vekil, vezir gibi san
Taşkın : Coşmuş, taşmış halde bulunan - Akarsuların taşması
Tayfun : Okyanuslarda görülen fırtına
Tayfur : Küçük bir kuş türü
Taygun : Çocuk, torun
Taykut : Kutlu, uğurlu çocuk
Taylan : Yakışıklı ve sırım gibi genç - Uzun boylu
Tayyar : Uçan, uçucu
Tayyib : İyi, hoş çok temiz
Tekay : Eşi benzeri görülmemiş
Tekcan : Değerli, eşsiz
Tekin : Tek, eşsiz - Uyanık, tetikte
Temel : Kök, esas, dayanak
Teoman : Hun İmparatoru Mete'nin babası
Tercan : Genç, delikanlı - Kırmızı buğday
Tevfik : Uygun düşme, uyma - Başarma - Allah'ın yardımına ulaşma
Tezalp :Çabuk, hızlı - Telaşlı, heyecanlı
Tezcan : Canı tez olan - Telaşlı, heyecanlı
Tezeren : Çabuk ulaşan
Tezkan : Kanı kaynayan, heyecanlı
Tınaz : Ot ya da saman yığını
Timuçin : Moğol İmparatoru Cengiz - Katı, sağlam demir
Timur : Demir - Türk Moğol İmparatoru
Tokcan : Gönlü Tok
Toker : Gözü, gönlü tok
Toktamış : Bir yerde yerleşik oturan
Tokuş : Savaş
Tolay : Cemaat - Topluluk
Tolga : Savaşçıların giydikleri demir başlık
Tolunay : Dolunay
Tonguç : En büyük çocuk
Toprak : Yer kabuğunun yüzey bölümü
Toygar : Tarlakuşu, turgay
Tufan : Nuh Peygamber zamanındaki güçlü yağmur
Tugay : İki alaydan oluşan askeri birlik
Tuğrul : Ak doğan - Selçuklu'nun kurucusu - Güçlü bir masal kuşu
Tumay : Sessiz, sakin
Tuna : Çok bol - Yavru - Görkemli, gösterişli - Bir akarsu
Tunca : Tunç gibi - Meriç nehrinin bir kolu
Tuncay : Tunç renkli ay
Tuncel : Tunç gibi el
Tuncer : Tunç gibi kuvvetli
Tunç : Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
Turaç : Bir tür küçük av kuşu
Turan : Türklerin en eski yurtlarına verilen ad
Turgay : Boz renkli, tarlalarda bulunan bir tür serçe
Turgut : Oturulacak yer, belde
Turhan : Soylu, seçkin
Tümay : Dolunay
Türkay : Ay gibi parlayan Türk

Türker : Türk erkeği - Yiğit Türk

Türkeş : Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman

Uçar : Sezgi, anlayış, dikkat
Uçhan : Sert, çatık kaşlı - Aslan
Uçkan  : Allah'ın kulu
Ufuk  : Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır - Herşeye gücü yeten
Ufukcan :  Geniş düşünceli
Uğur :  İyilik müjdesi,  iyilik kaynağı - Becerikli, atılgan
Uğuralp : Uğurlu yiğit - Dünya, varlık
Uğurata  : İyi, yürekli ata
Uğurcan : Doğruluk gösteren - Adaletli davranan
Ulaç  : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
Ulaş  : Yetiş, eriş - Çok övülmüş, methedilmiş
Ulaşcan :  Amacına ulaşan dost
Uluç  : Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa) - Beyaz ay,dolunay
Uluğ : Yüce ve saygın kişi
Ulun  : Ulu, büyük
Ulunay :  Dürüst, güvenilir
Ulus  : Aynı sınırlar içinde, aynı bayrak altında yaşıyan insan topluluğu
Ulvi  : Yüce, yüksek
Umur  : İş, bilgi, görgü
Umur : Aldırış etme - Tecrübesi çok olan, deneyimli - Görgü, tecrübe
Umut : Ummak, beklemek, ümit etmek
Ural : Aydınlık gece
Uraltan : Ural Irmağı'nın ya da Ural Dağları'nın şafağı
Uruç  :  oruç
Utkan : Zafer kazanmış, muzaffer, şerefli, onurlu soydan  
Utku : Zafer, üstünlük sağlama, yenme - Yüce, ulu
Uygur :  Şanı şerefi en yüksek olan
Uzay : Evrenin içinde olduğu boşluk, sonsuz boşluk
Uzcan : Becerikli kimse
Uzel : Sevdalı, aşık
Uzer : Kahraman, cesur, savaşçı, becerikli, yiğit


Ülgen : Yüce, ulu - İyilik tanrısı
Ülkem : Yurdum, vatanım
Ülker : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
Ümit  : Umut - Ummak, beklemek, ümit etmek
Ümitcan  : Umutlu, hayırlı dost
Ünal : Adın duyulsun, tanın - Ün almakla ilgili
Ünalp  :Tanınmış, ünlü yiğit
Ünay  : Ay gibi tanınmış, ünlü, şöhretli
Üner : Tanınmış, ünlü
Ünkan  :Tanınmış soydan gelen
Ünsal  : Herkesçe tanın, adın duyulsun, ünlen, ünlü ol
Ünverdi :  Adını duyuran, tanınan
Üstay  : Ay gibi yüce, yüksek
Üster  : Baş yiğit
Üstün : Yenen, galip gelen - Nitelikli
Üzeyir : Güçlü, değerli, az bulunur - Kur'an da adı geçen bir kişi

Vafit :  Elçi, temsilci
Vaha : Çöl ortasında sulak ve yeşil yer
Vahap  :Çok bağışlayan, bol ihsan edici
Vahdet : Bir ve tek olma
Vahdi  : Bir ve tek olmayla ilgili
Vahit : Tek, yalnız
Vakur  : Ağırbaşlı, temkinli
Varol :  Var olmakla ilgili - Yüceltme ünlemi - Sağlıklı, uzun yaşa
Vasfi : Nitelikle ilgili
Vecdi  : Coşkunlukla, vecd ile ilgili
Vecihi : Soylu, asil
Vedat : Sevgi, dostluk
Vefa : Sözünde durma, dostluğunu sürdürme
Vefi : Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel
Vefik : Yoldaş, aynı fikirde olan
Vehbi : Tanrı vergisi
Veli : Sahip, eren, ermiş
Velit : Yeni doğmuş çocuk
Veysel : Kurt
Veysi : Yoksul, muhtaç
Vira : Durmadan, aralıksız, sürekli
Volkan :  Yanardağ
Vural  : Vurup almakla ilgili

Yadigar : Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi
Yağın : Yağmur - Yiğit - Arka, sırt
Yağız : Yiğit, esmer, doru
Yağızalp :  Esmer, yiğit, karayağız yiğit
Yağıztekin :  Esmer ve biricik - Yağızşehzade
Yahya  :Zekeriya'nın oğlu olan peygamber
Yakup : Erkek keklik - Takip eden, izleyen - Bir Peygamber adı
Yakut :  Parlak kırmızı, değerli taş
Yalaz  : Alev - Bayrak
Yalçın : Sarp, dik - Düz - Kaygan - Parlak
Yalım : Alev, ateş uzantısı
Yalın : Sade, çıplak, katışıksız
Yalınay :  Ayın en güzel, sade görünümü
Yalman :  Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
Yamaç : Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın
Yaman  : Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan - Korkulan
Yasin  :Kuran-ı Kerimde bir surenin adı, Kur'an'ın 36.Suresi
Yaşar : Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad - Yaşayan, yaşamakla ilgili
Yavuz : İyi, güzel - Mert, cesur- Yaman, pek sert
Yazgan : Yazar, yazıcı
Yekta : Tek, eşsiz
Yenal : Galip gel, kazan
Yener  : Üstün gelen, kazanan
Yetkin :  Gerekli olgunluğa erişmiş -Kemale ermiş
Yıldıray : Ayla ilgili - Parlak, ışık veren ay
Yıldırım : Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
Yılmaz : Korkusuz - Yılmayan, bıkmayan, azimli
Yiğit : Güçlü, yürekli
Yordam : Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem
Yunus : Bir takım yıldızının adı - Denizde yaşayan bir memeli türü
Yurdaer :  Yurdu için doğmuş
Yurdakul  : Yurdu için canını veren
Yurtcan : Yurduna canını veren
Yusuf : Eklenecek, ilave edilecek - Yakup Peygamberin oğlu
Yücel  : Yüksel, yükseklere çık
Yüksel : Manevi anlamda yükselmek, yücelmek

Zafer : Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
Zahir : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber
Zahit : Günahtan kaçınan - Parlak yıldız
Zekai  : Akılla, zeka ile ilgili
Zekeriya  : Erkek - Bir peygamber
Zeki : Çabuk anlayan, kavrayan - Akıllı olan
Zeycan :  Candan, cana yakın
Zeynel : Zenelabidin'in kısaltılmışı
Zihni : Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
Zikri :  Zikirle, ayinle ilgili, zikreden
Zirve : Doruk, tepe noktası
Ziya : Aydınlık, ışık
Ziya : Aydınlık, nur
Zorlu : Güçlü, tuttuğunu koparan
Zühtü : Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren



Hiç yorum yok: